Revak nedir bu soru daha sıklıkla inşaat sektöründe araştırılan bir konu olmakla birlikte tarihi hususunda da araştırma yapmak isteyenlerin gündeminde yer almaktadır. Revak kullanımı ve bu yapının tarihi gelişimi hususunda da bu sektörü merak eden kişiler konuyu sıklıkla Google üzerinden de aratmaktadır. Revak denildiği zaman, genel olarak dış yapının cephesinin çevresinde kalan ve uzunlamasına şekli olan kemerli yapıdır.
Bu yapı kimi zaman ahşap malzemeden yapılıyor olsa da kagirden de inşa edilebiliyor. Revakların üzerleri daha sıklıkla tonoz yada kubbeyle kapatılır. Revaklar genel itibariyle kemerli yapıda oldukları için mimari açıdan da estetik bir görünüm sunarlar. Bu yapı türünün kemerli oluşu ile hareketli bir akış söz konusudur. Işık ve gölge kontrasyonu sağlanması açısından da etkileyici görsellikte yapılar oluşturulabilir.
Revak Yapılmasının Nedenleri Ve Kullanım Amaçları Nelerdir?
Revak adı verilen kemerli yapıların yapılma amaçları arasında hiç kuşkusuz ki, güneşten korunmak için oluşturulur. Aynı zamanda sadece güneşten değil diğer olumsuz hava koşullarından da korunmak amacıyla revak yapılır. Revak kullanım amacı özellikle sıcak yaz günlerinde sıcak hava etkisi fazla olan bölgelerde güneşten korunmayı sağlamaktır. Sıcak iklimin hakim olduğu Ege ve Akdeniz kıyılarında özellikle revak kullanımı olabilir.
Revak Kullanımı Ve Tarihi Gelişimi
Revak kullanımı denildiği zaman bu yapı türünün çok eski dönemlerde de güneşten ve tüm olumsuz hava koşullarından korunmak amacıyla kullanıldığını söylemekle hata yapmış olmayız. Sıcak iklimlerin hüküm sürdüğü bölgelerde geçmiş dönemlerde de revak kullanılmıştır. Mezopotamya ve Hitit Uygarlığı döneminde yapılan arkeolojik kazılardan sonrada revak ve hilani olarak lanse edilen mimari yapılar ortaya çıkmıştır.
Hilani adı verilen mimari yapıların bir yanı açık olabildiği gibi aynı zamanda diğer yönleri de duvarlarla örülüdür. Ayrıca üstü örtülü şekilde olan yapılardır. Megaronlar ve Grekler daha sıklıkla bu yapı türünü benimsemiş ve tapınakların giriş kısmına yapılmıştır. Revak tarzı olan bu yapılar özellikle sıcak iklimlerin hakim olduğu bölgelerde gölgelik oluşturması nedeniyle tercih edilmektedir.
Revak kullanımı ayrıca Yunanistan’da da oldukça yaygındır. Yunanistan’da Pazar alanlarında ve diğer alışveriş merkezlerinde özellikle sıcak iklimin hakim olduğu zaman dilimlerinde revaklar altında güneşten korunma sağlanabiliyordu. Revaklar gölgelik oluşturmak amacıyla yapılıyordu.
Revak kullanımı ayrıca Doğu Roma’nın gerek Araplar ile gerekse Farslarla yapmış olduğu sıcak ilişkiler sonrasında Arap yarımadasında ve aynı zamanda Anadolu’da da yaygın hale gelmiştir. Güneşten, yağmurdan ve aynı zamanda rüzgar gibi olumsuz hava koşullarından korunmak amacıyla revaklar kullanılmıştır. Roma döneminde özellikle Antik Yuna tapınaklarında ve ayrıca kamu binalarında revak mimarisine rastlanmaktadır.
Anadolu’da revak mimarisi özelikle Selçuklular tarafından önemsenmiş ve benimsenmiş mimaridir. Ardından ise tüm Anadolu Beyliklerinde de kullanımı yaygınlaşan mimari yapılar olarak kabul edilir. Revaklar hemen her Beylikte yer alan bir tarihi, gölgelik yapıdır.
Anadolu’da Revak Kullanımı
Genel olarak revakların kullanımı 13. Yüzyılda başlayarak Osmanlı Dönemine kadar gelmiş ve bu dönemlerde de ibadet alanlarında yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Manisa Ulu Cami de inşa edildiği yıllarda revak tarzı yapısıyla dikkatleri çekmiştir. Ayrıca Edirne’de yer alan üç şerefeli cami de ortasında şadırvan ve kubbeli revak tarzıyla dönemin ilgi çeken mimari yapılarından biridir. Anadolu’da Revak kullanımı daha sıklıkla ibadet alanlarında görülüyorken geçmiş çağlarda ise çarşı ve Pazar alanlarında insanların görüşme alanlarında tercih ediliyordu.
Osmanlı Döneminde Revak Mimarisinin Kullanımı
Osmanlı Döneminde revak kullanımı özellikle İstanbul kentinde fazlaca yaygın şekilde görülmektedir. Kubbeli mimari örnekleri kentte çok fazladır. Vezneciler ve Şehzade Cami boyunca var olan yapılar genellikle revak mimarisinin fazla olduğu yapılardır. Lakin 20. Yüzyıla gelindiğinde kentte yapılan yol yapım ve genişletme işlemleri sırasında bu yapılar artık kalmamıştır. Üzücü bir durum olsa da o günlerden günümüze artık şehir başka bir havaya bürünmüştür.